İhtiyati Haciz Kararına Karşı İmza Sahteliği Nedeniyle İtiraz Mümkün Mü?

Çek veya bonoya dayalı ihtiyati hacizlere itirazda imzanın sahteliği iddiası yönünde yapılan itirazları Yargıtay 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu 265’inci maddede yer almadığı için ve yargılamayı gerektirmesi sebebiyle kabul etmemektedir. Yazımızda bu husus ilgili Yargıtay Kararı örneği ile detaylı şekilde incelenmiştir.

İhtiyati Haciz kararına, karara konu belgedeki imzanın sahte olduğu iddiası ile itiraz etmek mümkün mü sorusunun yanıtı İhtiyati Haciz Kararına İtiraz ve Temyiz başlıklı İİK ilgili maddesinde açıkça yer almaktadır.

İhtiyati Haciz Kararına Hangi sebeplerle itiraz edilebilir?

Kanun No:2004 Kabul Tarihi:09.06.1932 R.G. Tarihi:19.06.1932 R.G. No:2128 olan İcra ve İflas Kanunu madde 265 tüm bu sorulara yanıt vermektedir. 

İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz başlıklı icra İflas Kanunu Madde 265 düzenlemesi;
"Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve
teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine
tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde
ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine
iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya
kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu
öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyati haciz kararının icrasını
durdurmaz." şeklindedir. 

Çek veya bonoya dayalı ihtiyati hacizlere itirazda imzanın sahteliği iddiası yönünden yapılan itirazları Yargıtay 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu 265’inci maddede yer almadığı için ve yargılamayı gerektirmesi sebebiyle kabul etmemektedir.

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/656
Karar No: 2015/1900
Karar Tarihi: 13.02.2015

İhtiyati hacze itiraz edenin, itiraz sebepleri menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olup,
kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati
hacze itirazın yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın karşı taraf
(alacaklı) yararına bozulması gerekmiştir.

Karar: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz kararına konu bonoda kefil olarak
görünmekteyse de müvekkilinin böyle bir senet imzalamadığını, senetteki imza ve yazının müvekkiline
ait olmadığını, senedin keşide tarihinin ../../2013 vade tarihinin ise ../../2016 olmasının senedin
teminat olarak alındığını, vade tarihinin sonradan atıldığını gösterdiğini, teminat senedinin tahsili
gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.
Karşı taraf (alacaklı) vekili, bononun teminat senedi olmadığını, takibe konu senedin teminat senedi
olduğunu ileri sürüp aynı zamanda da imza inkarında bulunmanın çelişki oluşturduğunu savunarak,
itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bonoda asıl borçlu şirket ile kefil gösterilen kişi
adına atılan imzaların aynı olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun adı geçen şirketin yetkilisi
olmadığı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, itiraz eden borçlu ile alacaklı karşı taraf
arasında bono tanzimine mesnet bir akdi ilişkinin varlığına dair delil de sunulmadığı gerekçesiyle,
itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.
İstem, ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup, mahkemece bonoda kefil olarak görünen N. K.'in imzaya
itirazı haklı görülerek bonodaki asıl borçlu şirket adına atılan imza ile kefil yerine atılan imzanın aynı
olduğu gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) yönünden
ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Oysaki, İİK'nun 265. maddesinde ihtiyati hacze
itiraz sebepleri sayılmış olup, bonodaki imzanın sahteliği iddiası bu itiraz sebepleri arasında yer
almamaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenin, itiraz sebepleri menfi tespit davasına konu olabilecek
nitelikte olup, kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir. Bu durumda,
mahkemece, ihtiyati hacze itirazın yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş,
kararın karşı taraf (alacaklı) yararına bozulması gerekmiştir.

Avukat Nazime Kalan