Maddi Ve Manevi Tazminat Nedir?

Sorumluluk hukukunun ilk amacı bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi, yani zararı, aynen veya nakden gidermek, zarar verici olay sonunda zarar görenin malvarlığında eksilmiş olan değer yerine nitelik ya da nicelik yönünden eş bir değeri koymaktır.

-Sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde zarar veren, zarar görenin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermek zorundadır.

-Maddi tazminatın amacı, zarar verici olay meydana gelmese idi, zarar gören, malvarlığı açısından hangi durumda bulunacak idiyse, o durumun yeniden kurulmasıdır.

-Manevi tazminat ise zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesidir.

ZARARIN İSPATI

TBK md 50/1’e göre; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” Maddede açıkça belirtilmemekle birlikte, davacı hem uğranılan zararı hem de bunun miktarını ispat etmek zorundadır.

 Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.( TBK md 50/2)

ZARARIN HESAPLANACAĞI ZAMAN

Zarar kapsamının hesap ve belirlenmesinde esas  alınacak zaman doktrinde tartışmalı olsa da Türk Hukukundaki hakim görüş, zarar miktarının belirlenmesinde, kural olarak hakimin karar verdiği tarihi esas almaktır. Zararın kapsamının, kararın verildiği tarihte hesaplanacağı kuralı TBK md 75’te bedensel zararlar hakkında açıkça öngörülmüştür.

Kararın verildiği tarihten amaç, ilk derece mahkemesinin kararı tebliğ ettiği veya bildirdiği tarih olup, bu kararın Yargıtay’da kesinleştiği tarih değildir.

Ancak Türk Hukuk Uygulamasında ilke olarak zarar verici olayın gerçekleştiği tarih göz önünde tutulmaktadır. Nitekim Yargıtay bir kararında “…zarar miktarının belli edilmesinde haksız fiilin işlendiği andaki durum göz önünde tutulur.”  Diyerek bu ilkeyi desteklemektedir.